اَلْإِهْتِقَاعُ [el-ihtiḵâʹ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Fürû-mâye kimseyi soysuzluğu şeref ve şân ve fazîlete bülûgdan alıkomak maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَقَعَهُ عِرْقُ سُوءٍ أَيْ أَقْعَدَهُ عَنْ بُلُوغِ الشَّرَفِ وَالْخَيْرِ Ve bir kimseyi maksadından menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَقَعَ فُلاَنًا إِذَا صَدَّهُ وَمَنَعَهُ Ve buğur nâkayı çökerip aşmak amʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَقَعَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ إِذَا رَكِبَهَا وَتَسَدَّاهَا Ve sıtma bir gün salıverip bir gün tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَقَعَتِ الْحُمَّى فُلاَنًا إِذَا تَرَكَتْهُ يَوْمًا فَعَاوَدَتْهُ وَأَثْخَنَتْهُ Ve mutlakan bir nesne muʹâvedet etmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَقَعَكَ الشَّيْءُ إِذَا عَاوَدَكَ Ve levn mütegayyir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُهْتُقِعَ لَوْنُهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا تَغَيَّرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı