اَلْإِهْتِمَاشُ [el-ihtimâş] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Nâs birbirine karışıp karınca gibi kaynayarak beri öte gidip gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَمَشَ الْقَوْمُ إِذَا اخْتَلَطُوا وَأَقْبَلُوا وَأَدْبَرُوا وَلَهُمْ هَمْشَةٌ ve yukâlu: إِهْتَمَشَتِ الدَّابَّةُ وَالْجَرَادُ إِذَا دَبَّتْ دَبِيبًا Yaʹnî birbiriyle kaynaşıp beri öte gidip gelseler.
اَلْإِهْتِمَاشُ [el-ihtimâş] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Halkın birbirine karışıp gidip gelmesine derler; yukâlu: رَأَيْتُهُمْ يَهْتَمِشُونَ إِذَا كَثُرُوا بِمَكَانٍ فَأَدْبَرُوا وَأَقْبَلُوا وَاخْتَلَطُوا Ve
إِهْتِمَاشٌ [ihtimâş] Davarın yürümesine de derler; yukâlu: إِهْتَمَشَتِ الدَّابَّةُ إِذَا دَبَّتْ دَبِيبًا Ve Ebû ʹUbeyd rivâyetidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı