اَلْإِيذَانُ [el-îžân] (hemzenin kesriyle) Bildirmek maʹnâsınadır; yukâlu: آذَنَهُ الْأَمْرَ وَبِالْأَمْرِ إِذَا أَعْلَمَهُ Ve bir hoş nesne bir adama ʹaceb vermek maʹnâsınadır; yukâlu: آذَنَهُ الشَّيْءُ إِذَا أَعْجَبَهُ Ve menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: آذَنَهُ إِذَا مَنَعَهُ Ve otlar câ-be-câ kurumağa başlamak maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki kurumaya yüz tuttuğunu lisân-ı hâlle iʹlâm eder; yukâlu: آذَنَ الْعُشْبُ إِذَا بَدَا يَجِفُّ فَبَعْضُهُ رَطْبٌ وَبَعْضُهُ يَابِسٌ Ve bir kimsenin kulağına vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: آذَنَهُ إِذَا أَصَابَ أُذُنَهُ Ve ezân okumak maʹnâsınadır; yukâlu: آذَنَ الْمُؤَذِّنُ بِمَعْنَى أَذَّنَ
اَلْإِيذَانُ [el-îžân] (hemzenin kesri ve meddiyle) إِعْلَامٌ [iʹlâm] maʹnâsınadır; tekûlu: آذَنْتُكَ بِالشَّيْءِ أَيْ أَعْلَمْتُكَ بِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı