اَلْإِيرَاسُ [el-îrâs] (hemzenin kesriyle) رِمْثٌ [rimšamp;] dedikleri nebâtta zikr olunan veres hâsıl olmak maʹnâsınadır ki âhir-i sayfta kemâlini buldukta yaprakları sarı çarşaf gibi olup nereye dokunsa وَرْسٌ [vers]-i sahîh gibi sapsarı eder; yukâlu: أَوْرَسَ الرِّمْثَ إِذَا اصْفَرَّ وَرَقُهُ فَصَارَ عَلَيْهِ مِثْلُ الْمُلَاءِ الصُّفْرِ Ve ağaç yapraklanmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَوْرَسَ الشَّجَرُ إِذَا أَوْرَقَ
اَلْإِيرَاسُ [el-îrâs] (hemzenin kesri ve râ’nın meddiyle) Yer وَرْسٌ [vers] bitirmek. Ve
إِيرَاسٌ [îrâs] رِمْثٌ [rimšamp;] dedikleri dikenin yaprağı sararmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَوْرَسَ الرِّمْثُ أَيِ اصْفَرَّ وَرَقُهُ بَعْدَ الْإِدْرَاكِ فَصَارَ عَلَيْهِ مِثْلَ الْمُلَاءِ الصُّفْرِ Yaʹnî رِمْثٌ [rimšamp;]in yaprağı üzerinde sarıya boyanmış çar gibi oldu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı