el-ḣavâ ~ اَلْخَوَى

Kamus-ı Muhit - الخوى maddesi

اَلْخَوَى [el-ḣavâ] (هَوَى [hevâ] vezninde) ve

اَلْخَوَايَةُ [el-ḣavâyet] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Bir nesneyi kapmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَوَى الشَّيْءَ خَوًى َوَخَوَايَةً إِذَا اخْتَطَفَهُ Ve hatun doğurmakla karnı boş kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَوَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا وَلَدَتْ فَخَلَا بَطْنُهَا Kezâlik hîn-i vilâdette bir nesne ekl eylememekle miʹdesi boş kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَوَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا لَمْ تَأْكُلُ عِنْدَ الْوِلَادَةِ فَخَلَا بَطْنُهَا

Vankulu Lugatı - الخوى maddesi

اَلْخَوَى [el-ḣavâ] (fethateynle ve elifin kasrıyla) ʹAvretin vilâdet vaktinde karnı hâlî olmak; yukâlu: خَوَتِ الْمَرْأَةُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَخَوِيَتْ خَوًى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَلَا جَوْفُهَا عِنْدَ الْوِلَادَةِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı