ež-že΄er ~ اَلذَّأَرُ

Kamus-ı Muhit - الذأر maddesi

اَلذَّأَرُ [ež-že΄er] (žâl’ın ve hemzenin fethiyle) Bir nesneden korkup istinkâf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَ عَنْهُ ذَأَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا فَزِعَ مِنْهُ وَأَنِفَ Ve bir nesneye cür΄etlenip ikdâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَ عَلَيْهِ إِذَا اجْتَرَأَ Ve darılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَ الرَّجُلُ إِذَا غَضِبَ فَهُوَ ذَئِرٌ وَذَائِرٌ Ve bir nesneyi kerîh ve nâ-hoş görüp iğrenmekle ondan munsarıf olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَ الشَّيْءَ إِذَا كَرِهَهُ وَانْصَرَفَ عَنْهُ Ve bir işe dadanıp ʹâdet ve idmân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَ بِالْأَمْرِ إِذَا ضَرِيَ بِهِ وَاعْتَادَهُ Ve hatun zevcine nüşûz ve ʹisyân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَئِرَتِ الْمَرْأَةُ عَلَى بَعْلِهَا إِذَا نَشَزَتْ

اَلذَّأْرُ [ež-že΄r] (žâl’ın fethi ve hemzenin sükûnuyla) Nâka yavrusunu emzirmemek için memesine zikr olunan fışkıyı sıvamak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَأَرَ النَّاقَةَ ذَأْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا طَلَى أَطْبَاءَهَا بِالذِّئَارِ

Vankulu Lugatı - الذأر maddesi

اَلذَّأْرُ [ež-že΄r] (žâl-ı muʹcemenin fethi ve hemzenin sükûnuyla) Bir nesneye harîs olup cür΄et etmek; yukâlu: ذَئِرَ عَلَيْهِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve fi’l-hadîsi: “ذَئِرَ النِّسَاءُ عَلَى أَزْوَاجِهِنَّ” Ve kerâhet maʹnâsına da gelir; yukâlu: ذَئِرَهُ أَيْ كَرِهَهُ وَانْصَرَفَ عَنْهُ Ve iʹtiyâd maʹnâsına da gelir; yukâlu: ذَئِرَ بِالشَّيْءِ أَيْ ضَرَى بِهِ وَاعْتَادَ Ve ضَرَاوَةٌ [ḋarâvet] ḋâd-ı muʹceme ile iʹtiyâd maʹnâsınadır. Aṡmaʹî eyitti: Bunun maʹnâsı نَفَرْنَ وَنَشَزْنَ وَاجْتَرَأْنَ demektir. Ve ʹArabların إِمْرَأَة ذَائِرٌ dedikleri dahi bundandır فَاعِلٌ [fâʹil] sîgası üzere, ʹalâmet-i te΄nîssiz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı