اَلذَّعْتُ [ež-žaʹt] ʹAyn-ı mühmele ile ذَأْتٌ [že΄t] vezninde ve mürâdifidir; yukâlu: ذَعَتَهُ ذَعْتًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ بِمَعْنَى ذَأَتَهُ Ve toprağa bilemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَعَتَهُ إِذَا مَعَكَهُ فِي التُّرَابِ Ve şiddetle defʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَعَتَهُ إِذَا دَفَعَهُ عَنِيفًا
اَلذَّعْتُ [ež-žaʹt] (žâl’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Ziyâde boğmak, ذَأْتٌ [že΄t] gibi; yukâlu: ذَعَتَهُ ذَعْتًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ مِثْلُ ذَأَتَهُ وَذَأَطَهُ وَذَعَطَهُ إِذَا خَنَقَهُ أَشَدَّ الْخَنَقِ Ve
ذَعْتٌ [žaʹt] Defʹ etmeğe dahi derler; yukâlu: ذَعَتَهُ ذَعْتًا أَيْ دَفَعَهُ دَفْعًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı