er-raḣṡ ~ اَلرَّخْصُ

Kamus-ı Muhit - الرخص maddesi

اَلرَّخْصُ [er-raḣṡ] (شَخْصٌ [şaḣṡ] vezninde) Sıfattır, ter ve mülâyim ve nâzük nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ رَخْصٌ أَيْ نَاعِمٌ ve minhu yukâlu: أَصَابِعُ رَخْصَةٌ أَيْ غَيْرُ كَزَّةٍ Ve

رُخْصَةٌ [ruḣṡat] Lafzının cemʹi gayr-i kıyâs üzere رَخَائِصُ [reḣâ΄iṡ] gelir.

اَلرُّخْصُ [er-ruḣṡ] (râ’nın zammı ve ḣâ’nın sükûnuyla) Ucuzluğa denir; yukâlu: فِيهِ رُخْصٌ أَيْ ضِدُّ الْغَلاَءِ Ve

رُخْصٌ [ruḣṡ] Masdar olur, ucuz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَخُصَ السِّعْرُ رُخْصًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ ضِدُّ غَلاَ Ve رُخْصَةٌ شَرْعِيَّةٌ [ruḣṡatun şerʹiyyetun] Hak taʹâlâ tarafından ʹibâda teklîf olunan ahkâmda şiddet ve tazyîk olunmayıp tahfîf ve teshîl vechiyle vüsʹat ve müsâʹadeden ʹibârettir; bu maʹnâda zammeteynle de câ΄izdir; cemʹi رُخَصٌ [ruḣaṡ] gelir, صُرَدٌ [ṡurad] vezninde, meselâ sâ΄imin seferde ekl ve salâtı kasr eylemesi gibi. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: ḣإِنَّ اللهَ يُحِبُّ أَيْ تُؤْتَى رُخْصَتُهُ كَمَا يُحِبُّ أَنْ تُؤْتَى عَزَائِمُهُḢ وَهِيَ بِضَمَّةٍ وَبِضَمَّتَيْنِ تَرْخِيصُ اللهِ الْعَبْدَ مِمَّا يُخَفِّفُهُ عَلَيْهِ وَالتَّسْهِيلُ Ve

رُخْصَةٌ [ruḣṡat] Su hissesinde olan nöbete denir; tekûlu: هَذِهِ رُخْصَتِي مِنَ الْمَاءِ أَيْ نَوْبَتِي مِنْ شُرْبِهِ

Vankulu Lugatı - الرخص maddesi

اَلرَّخْصُ [er-raḣṡ] (râ’nın fethi ve ḣâ’nın sükûnuyla) Tâze ve ter olan beden.

اَلرُّخْصُ [er-ruḣṡ] (râ’nın zammı ve ḣâ’nın sükûnuyla) Ucuzluk; yukâlu: رَخُصَ السِّعْرُ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı