er-reyf ~ اَلرَّيْفُ

Kamus-ı Muhit - الريف maddesi

اَلرَّيْفُ [er-reyf] (حَيْفٌ [ḩayf] vezninde) رِيفٌ [rîf] dedikleri arz-ı mezbûreye gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَافَ الْبَدَوِيُّ يَرِيفُ رَيْفًا إِذَا أَتَى الرِّيفَ Ve hayvân رِيفٌ [rîf] dedikleri çayılı çimenli yerde otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: رَافَتِ الْمَاشِيَةُ إِذَا رَعَتِ الرِّيفَ

اَلرِّيفُ [er-rîf] (râ’nın kesriyle) Ekinli biçimli, yemli yemişli maʹmûr ve âbâdân ve hısb ve niʹmeti firâvân arza denir; yukâlu: هُوَ مِنْ أَهْلِ الرِّيفِ وَهِيَ أَرْضٌ فِيهَا ذَرْعٌ وَخِصْبٌ وَسَعَةٌ فِي الْمَأْكَلِ وَالْمَشْرَبِ Ve arz-ı ʹArabdan suya karîb olan arza denir. Yâhûd çayır ve çimen ve âb-ı revân ve mezâriʹ ve merâtiʹi müştemil arza denir, çöl bâdiyeye nisbet arz-ı Şâm gibi; yukâlu: إِرْتَحَلُوا إِلَى الرِّيفِ أَيْ مَا قَارَبَ الْمَاءَ مِنْ أَرْضِ الْعَرَبِ أَوْ حَيْثُ الْخُضَرُ وَالْمِيَاهُ وَالزُّرُوعُ

Vankulu Lugatı - الريف maddesi

اَلرَّيْفُ [er-reyf] (râ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Davar çayırlı çimenli yerde otlamak; yukâlu: رَافَتِ الْمَاشِيَةُ إِذَا رَعَتِ الرِّيفَ

اَلرِّيفُ [er-rîf] (râ’nın kesri ve meddiyle) Şol yerdir ki ondan mezâriʹ ve merâtiʹ olup otu ve suyu çok ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı