er-reyʹân ~ اَلرَّيْعَانُ

Kamus-ı Muhit - الريعان maddesi

اَلرَّيْعَانُ [er-reyʹân] (رَيْحَانٌ [reyḩân] vezninde) رَيْعٌ [reyʹ] gibi her şey΄in evvel ve ibtidâlarına denir ki gürlüğü ve fazl ve firâvânlığı hâletidir; yukâlu: ذَهَبَ رَيْعُ الشَّبَابِ وَرَيْعَانُهُ أَيْ أَوَّلُهُ وَأَفْضَلُهُ Ve

رَيْعَانُ [Reyʹân] Bir belde yâhûd bir cebel adıdır. Ve bir recül ismidir.

اَلرَّيْعُ [er-reyʹ] (بَيْعٌ [beyʹ] vezninde) ve

اَلرُّيُوعُ [er-ruyûʹ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Ve

اَلرِّيَاعُ [er-riyâʹ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلرَّيَعَانُ [er-reyeʹân] (fetehâtla) Bir nesne bereketlenip artmak maʹnâsınadır; yukâlu: راَعَ الشَّيْءُ يَرِيعُ رَيْعًا وَرُيُوعًا وَرِيَاعًا وَرَيَعَانًا إِذَا نَمَا وَزَادَ Ve rücûʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: راَعَ عَنْهُ إِذَا رَجَعَ Ve ekin dil-hâh üzere onmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَاعَتِ الْحِنْطَةُ إِذَا زَكَتْ Ve

رَيْعٌ [reyʹ] Her şey΄in artmasına denir, hamur ve un ve tohum makûlesinin nemâ bulup artması gibi ve baʹzı pirinç olur ki bir avucu bir tencere pilav olur; yukâlu: فِي الْعَجِينِ رَيْعٌ أَيْ فَضْلٌ Ve

رَيْعٌ [reyʹ] Bâdiyede serâb oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: يَرِيعُ السَّرَابُ رَيْعًا إِذَا اضْطَرَبَ Ve korkmak maʹnâsınadır ki vâvî ve yâ΄î olur; yukâlu: يَرِيعُ مِنْهُ أَيْ يَفْزَعُ Ve her şey΄in evveline denir ki gürlüğü ve fazl ve ikbâli hâleti olur, رَيَعَانٌ [reyeʹân] dahi denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve

رَيْعُ الدُّرُوعِ [reyʹu’d-durûʹ] Cenk esvâbından zırhın yenlerinden olan ziyâdesine denir ki el üzerinden parmaklara kadar gelir; yukâlu: حَذَفَ رَيْعَ دِرْعِهِ وَهُوَ مَا فَضُلَ مِنْ كُمَّيْهَا Ve

رَيْعُ الضُّحَى [reyʹu’ḋ-ḋuḩâ] Kuşluk vaktinin beyâzından ve letâfet ve hüsn-i berîk ve incilâsından ʹibârettir; tekûlu: أَعْجَبَنِي رَيْعُ الضُّحَى أَيْ بَيَاضُهُ وَحُسْنُ بَرِيقِهِ Ve

رَيْعٌ [reyʹ] Rücûʹ maʹnâsından masdar bi-maʹnâ mefʹûl olur, geri dönmüş nesneye denir, mektûb ve haber cevâbı gibi; yukâlu: لَيْسَ لَهُ رَيْعٌ أَيْ مَرْجُوعٌ

Vankulu Lugatı - الريعان maddesi

اَلرَّيْعَانُ [er-reyʹân] (râ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesnenin evveli; minhu: رَيْعَانُ الشَّبَابِ Yaʹnî yiğitlik evveli. Ve رَيْعَانُ السَّرَابِ [reyʹânu’s-serâb] serâbın evveli. Ve سَرَابٌ [serâb] sîn-i mühmele ile şol nesnedir ki berriyyede su gibi görünür.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı