اَلسِّفَاحُ [es-sifâḩ] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) ve
اَلْمُسَافَحَةُ [el-musâfeḩat] (مُقَاتَلَةٌ [muḵâtelet] vezninde) Bunlar da zinâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَسَافَحَا وَسَافَحَا وَسَافَحَهَا إِذَا زَنَيَا وَفَجَرَا Zinâya سِفَاحٌ [sifâḩ] ıtlâkı nutfe telef ve hedere munsab olmak mülâhazasına mebnîdir. Ve bundan me΄hûz olarak ʹArablar أَجْرَوْا سِفَاحًا derler, “Yarış ehli atlarını ödülsüz meccânen yarışa koştular” diyecek yerde.
اَلسَّفَّاحُ [es-seffâḩ] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) Kesîrü’t-ʹatâ΄ adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ سَفَّاحٌ أَيْ مِعْطَاءٌ Ve fasîh ve sühan-ver adama ıtlâk olunur. Ve
سَفَّاحٌ [Seffâḩ] Hulefâ-i ʹAbbâsiyyenin evveli olan ʹAbdullâh b. Muḩammed’in lakabıdır. Be-gâyet hûn-rîz olmakla mülakkab olmuştur. Ve ʹArab rü΄esâlarından birinin lakabıdır. Ve Ḩumeyd b. Baḩdel nâm kimsenin kılıcı ismidir.
اَلسِّفَاحُ [es-sifâḩ] ve
اَلْمُسَافَحَةُ [el-musâfeḩat] (sîn’in kesriyle evvelde ve mîm’in zammıyla sânîde) Zinâ maʹnâsınadır; yukâlu: سَافَحَهَا مُسَافَحَةً وَسِفَاحًا
اَلسَّفَّاحُ [es-seffâḩ] Söze kâdir kimse; yukâlu: رَجُلٌ سَفَّاحٌ أَيْ قَادِرٌ عَلَى الْكَلَامِ Ve
سَفَّاحٌ [Seffâḩ] ʹAbdullâh b. Muḩammed’in lakabıdır ki Benî ʹAbbâs’tan ibtidâ halîfe olan odur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı