اَلسَّعْيُ [es-saʹy] (رَعْيٌ [raʹy] vezninde) Kasd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى إِلَيْهِ سَعْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا قَصَدَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre سَعْىٌ [saʹy] meşy-i serîʹ maʹnâsına mevzûʹdur, maʹânî-i sâ΄ire ondan müteferraʹdır. Ve iş işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى فُلَانٌ إِذَا عَمِلَ Ve yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى الرَّجُلُ إِذَا مَشَى Ve yelmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى الرَّجُلُ إِذَا عَدَا Ve bir adamı gamz edip koğlamak maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى بِهِ إِذَا نَمَّ بِهِ Şârih der ki bunda سِعَايَةٌ [siʹâyet] müteʹâreftir. Ve kesb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى عَلَى عِيَالِهِ إِذَا كَسَبَ لَهُمْ Ve câriye rûspuluğa yelmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَتِ الْأَمَةُ إِذَا بَغَتْ Şârih der ki bu maʹnâ hasâ΄istendir, hürrede istiʹmâl olunmaz.
اَلسَّعْيُ [es-saʹy] (sîn’in fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Seğirtmek; yukâlu: سَعَى الرَّجُلُ يَسْعَى سَعْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا عَدَا Ve kezâlik işlemeğe ve kesb etmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı