es-saʹîr ~ اَلسَّعِيرُ

Kamus-ı Muhit - السعير maddesi

اَلسَّعِيرُ [es-saʹîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Faʹîl bi-maʹnâ mefʹûldür, mutlakan âteşe ıtlâk olunur. Ve âteşin ʹalevine denir, لَهَبٌ [leheb] maʹnâsına. Ve مَسْعُورٌ [mesʹûr] maʹnâsınadır ki yanmış yâhûd ʹalevlenmiş âteş olacaktır.

Vankulu Lugatı - السعير maddesi

اَلسَّعِيرُ [es-seʹîr] (sîn’in fethi ve ʹayn’ın kesri ve meddiyle) Od, âteş maʹnâsına. Ve bir putun dahi ismidir ki ʹAneze kabîlesine mahsûs idi. Ve

سَعِيرٌ [saʹîr] مَسْعُورٌ [mesʹûr] maʹnâsına da gelir, nitekim Aḣfeş eyitti: سَعِيرٌ [saʹîr] Bârî taʹâlânın ﴿وَكَفَى بِجَهَنَّمَ سَعِيرًا﴾ (النساء 55) buyurduğu kavl-i şerîfinde مَسْعُورَةٌ [mesʹûret maʹnâsınadır, دَهِينٌ [dehîn] مَدْهُونٌ [medhûn] ve صَرِيعٌ [ṡarîʹ] مَصْرُوعٌ [maṡrûʹ] maʹnâsına olduğu gibi, zîra سُعِرَتْ فَهِيَ مَسْعُورَةٌ derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı