اَلشَّصُّ [eş-şaṡṡ] (şîn’in fethiyle) Menʹ eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: شَصَصْتُهُ شَصًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا مَنَعْتَهُ
اَلشِّصُّ [eş-şiṡṡ] (şîn’in kesri ve ṡâd’ın teşdîdiyle) Oltaya denir ki onunla balık sayd ederler; şîn’in fethiyle de câ΄izdir; yukâlu: صَادَ السَّمَكَ بِالشِّصِّ وَهُوَ حَدِيدَةٌ عَقْفَاءُ يُصَادُ بِهَا السَّمَكُ Ve uz ve ʹayyâr uğruya ıtlâk olunur; cemʹi شُصُوصٌ [şuṡûṡ]tur; yukâlu: هُوَ شِصٌّ مِنَ الشُّصُوصِ أَيْ لِصٌّ مِنَ اللُّصُوصِ
اَلشَّصُّ [eş-şaṡṡ] (şîn’in fethi ve ṡâd’ın teşdîdiyle) ve
اَلشِّصُّ [eş-şiṡṡ] (şîn’in kesriyle) Bir nesnedir ki onunla balık avlarlar. Ve
شِصٌّ [şiṡṡ] Şol uğruya dahi derler ki bir nesneyi gördükte lâbüdd onu uğurlaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı