eş-şefaḵ ~ اَلشَّفَقُ

Kamus-ı Muhit - الشفق maddesi

اَلشَّفَقُ [eş-şefaḵ] (fethateynle) Güneş gurûbundan sonra ʹişâ΄-ı ahîreye kadar ufkta zâhir olan humrete denir. ʹAlâ-kavlin ʹişâ΄-ı ahîreye karîb vakte kadar yâhûd ibtidâ-i leylden yatsı namâzı karîb olunca kadar zâhir olan humrete denir; yukâlu: غَابَ الشَّفَقُ وَهُوَ الْحُمْرَةُ فِي الْأُفُقِ مِنَ الْغُرُوبِ إِلَى الْعِشَاءِ الْآخِرَةِ أَوْ إِلَى قَرِيبِهَا أَوْ إِلَى قَرِيبِ الْعَتَمَةِ

اَلشَّفْقُ [eş-şefḵ] (دَفْقٌ [defḵ] vezninde) ve

اَلْإِشْفَاقُ [el-işfâḵ] (hemzenin kesriyle) Sakınmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَفَقَ مِنْهُ وَعَلَيْهِ شَفْقًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَأَشْفَقَ إِشْفَاقًا إِذَا حَاذَرَ Ve ʹalâ-kavlin sülâsîden müstaʹmel değildir. Şârihin beyânına göre مِنْ ile sılalanırsa havf maʹnâsına olup عَلَى ile olursa mihr ve ʹinâyet maʹnâsına olur, niteki tefsîri olan مُحَاذَرَةٌ [muḩâžeret] dahi böylecedir. Ve

إِشْفَاقٌ [işfâḵ] Bir nesneyi azaltmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْفَقَ الشَّيْءَ إِذَا قَلَّلَهُ

Vankulu Lugatı - الشفق maddesi

اَلشَّفَقُ [eş-şefaḵ] (fethateynle) Güneş ziyâsının bakiyyesi ve humretidir,ibtidâ-i leylden yatsı namâzı vaktine karîb olunca. Ve Ḣalîl eyitti: شَفَقٌ [şefaḵ] gurûb-ı şemsten vâkiʹ olan humrettir, ʹişâ-i ahîre vaktine dek. Ve Ferrâ eyitti: Baʹzı ʹArabdan işittim ki عَلَيْهِ ثَوْبٌ كَأَنَّهُ الشَّفَقُ der idi, kırmızı giyen kimse hakkında. Ve

شَفَقٌ [şefaḵ] Bir nesnenin yaramazına dahi derler. Ve

شَفَقٌ [şefaḵ] Şefkate dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı