اَلشَّفَهِيُّ [eş-şefehiyy] (fethateynle ve yâ’nın kezâlik teşdîdiyle) شَفَهٌ [şefeh]e mensûb olan nesne. Eger شَفَةٌ [şefet]i aslı üzerine nisbet kılarsın. Ve bir cemâʹat şöyle zann ettiler ki شَفَةٌ [şefet]ten nâkıs olan harf vâv ola, zîrâ cemʹinde شَفَوَاتٌ [şefevât] derler. Ve رَجُلٌ أَشْفَى derler kaçan dudakları birbirine kavuşmasa أَرْوَقُ [ervaḵ] gibi ki أَرْوَقُ [ervaḵ] yukarı ön dişi uzun olana derler, pes أَرْوَقُ [ervaḵ]un îrâdı ön dişi uzun olanın شَفَةٌ [şefet]i ekseriyyâ munzamm olmadığına binâ΄en olur, أَرْوَقُ [ervaḵ] zikr olunan maʹnâya olduğuna binâ΄en olmaz, nitekim öyle tevehhüm olundu. Ve Cevherî eydür: Cemâʹat-i mezbûrenin kelâmının sıhhatine delîl yoktur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı