eş-şehâdet ~ اَلشَّهَادَةُ

Kamus-ı Muhit - الشهادة maddesi

اَلشَّهَادَةُ [eş-şehâdet] (سَعَادَةٌ [saʹâdet] vezninde) Bir nesnenin hakîkatine muttaliʹ olup katʹî bilmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَهِدَ الرَّجُلُ وَشَهُدَ شَهَادَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْخَامِسِ إِذَا خَبَرَ قَطْعًا Burada خَبَرَ [ḣabere] عَلِمَ [ʹalime] maʹnâsınadır. Ve gâh olur ki tahfîf için hâ’yı iskân’la شَهْدَ الرَّجُلُ derler.

Vankulu Lugatı - الشهادة maddesi

اَلشَّهَادَةُ [eş-şehâdet] (şîn’in fethiyle) Haber-i katʹî maʹnâsına; yukâlu: شَهِدَ الرَّجُلُ عَلَى كَذَا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve gâh olur ki شَهِدَ الرَّجُلُ dahi derler hâ’nın sükûnuyla, tahfîften ötürü. Aḣfeş’ten böyle rivâyet olunmuş. Ve ʹArabların إِشْهَدْ بِكَذَا dedikleri إِحْلِفْ maʹnâsınadır. Ve

شَهَادَةٌ [şehâdet] Şâhidlik etmeğe dahi derler; yukâlu: شَهِدَ لَهُ بِكَذَا شَهَادَةً أَيْ أَدَامَا عِنْدَهُ مِنَ الشَّهَادَةِ Ve

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı