اَلْفَخِذُ [el-feḣiž] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) İnsân ve hayvânda uca ile baldırın mâ-beyni olan ʹuzva denir ki uyluk taʹbîr olunur. Ve bunda فَخْذٌ [faḣž] dahi lügattir fâ’nın fethi ve ḣâ’nın sükûnuyla ve فِخْذٌ [fiḣž] dahi lügattir fâ’nın kesriyle. Ve فَخِذٌ [feḣiž] kelimesi mü΄ennestir. Ve
فَخِذٌ [feḣiž] Bir adamın akreb-i ʹaşîretinden olan cemâʹate ıtlâk olunur ki pek yakın hasmı olacaktır.
اَلْفَخِذُ [el-feḣiž] (fâ’nın fethi ve ḣâ’nın kesriyle) ve
اَلْفَخْذُ [el-faḣž] (fâ’nın fethi ve ḣâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْفِخْذُ [el-fiḣž] (fâ’nın kesri ve ḣâ’nın sükûnuyla) Üçü dahi uyluk maʹnâsında lügattır, “rân” gibi. Ve
فَخْذٌ [faḣž] (fâ’nın fethi ve ḣâ’nın sükûnuyla) Uyluğa vurmak; yukâlu: رَمَيْتُهُ فَفَخَذْتُهُ أَيْ أَصَبْتُ فَخِذَهُ Ve
فَخِذٌ [feḣiž] ʹAşîretler beyninde بَطْنٌ [baṯn]dan az olandır. Ve bi’l-cümle ʹaşîretlerin evveli شَعْبٌ [şaʹb] ondan sonra قَبِيلَةٌ [ḵabîlet] ondan sonra فَصِيلَةٌ [feṡîlet] ondan sonra عِمَارَةٌ [ʹimâret] ondan sonra بَطْنٌ [baṯn] ondan sonra فَخِذٌ [feḣiž]dir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı