اَلْفَتِيتُ [el-fetît] ve
اَلْفَتُوتُ [el-fetût] (râ’ların fethiyle) Parmaklar ile rîze rîze doğranmış ve ufanmış nesneye denir; yukâlu: خُبْزٌ فَتِيتٌ وَفَتُوتٌ أَيْ مَفْتُوتٌ
اَلْمَفْتُوتُ [el-meftût] (mîm’in fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْفَتِيتُ [el-fetît] (fâ’nın fethiyle ve tâ’nın kesriyle) Ufanmış nesne; yukâlu: فَتَّ عَضُدِي وَهَدَّ رُكْنِي Yaʹnî “Kolumu ufattı ve bir cânibimi yıktı.” Ve
فَتِيتٌ [fetît] Ekmek ufağına dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı