اَلْفَكَكُ [el-fekek] (fethateynle) Ayak yerinden burkulup çıkmak maʹnâsınadır ki masdar ve ism olur; yukâlu: فَكَّتْ قَدَمُهُ تَفَكُّ فَكَكًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِve yukâlu: بِقَدَمِهِ فَكَكٌ أَيِ انْفِسَاخٌ Ve çene yerinden ayrılıp düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَكَّ فَكُّهُ فَكَكًا إِذَا انْكَسَرَ Ve omuz mafsalından ayrılıp düşük olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَكَّ مَنْكِبُهُ فَكَكًا وَفَكًّا بِالْإِدْغَامِ إِذَا انْفَرَجَ وَاسْتَرْخَى
اَلْفَكَكُ [el-fekek] (fethateynle) Kadem ayrılıp düşmek. Ve Aṡmaʹî eyitti: فَكَكٌ [fekek] ve فَكٌّ [fekk] ikisi birdir, zîrâ hemîn فَكَّهُ يَفُكُّهُ فَكًّا derler, pes فَكَكٌ [fekek] فَكٌّ [fekk] idgâmla zarûret-i şiʹr için vâkiʹ olmuştur dedi. Ve
فَكَكٌ [fekek] Zaʹftan ve istirhâdan ötürü bir kimsenin menkibi mafsalından ayrı olmağa dahi derler; tekûlu: مَا كُنْتَ أَفَكَّ وَلَقَدْ فَكِكْتَ تَفَكُّ فَكَكًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı