اَلْمَكْحُولَةُ [el-mekḩûlet] ve
اَلْكَحِيلُ [el-keḩîl] ve
اَلْكَحِيلَةُ [el-keḩîlet] ve
اَلْكَحِلُ [el-keḩil] (خَجِلٌ [ḣacil] vezninde) Sürme çekilmiş göze denir. Ve كَحِيلٌ [keḩîl] kelimesinin cemʹi كَحْلَى [keḩlâ] gelir, سَكْرَى [sekrâ] vezninde ve كَحَائِلُ [keḩâ΄il] gelir.
اَلْكُحَيْلُ [el-kuḩayl] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Neft yağına denir, نِفْطٌ [nifṯ] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin katrâna denir ki onunla develer yağlanır. Ve Cezîre’de bir mevziʹ adıdır.
اَلْكَحِيلُ [el-keḩîl] (kâf’ın fethi ve ḩâ’nın kesri ve meddiyle) Sürme çekilen göz; yukâlu: عَيْنٌ كَحِيلٌ
اَلْكُحَيْلُ [el-kuḩayl] (kâf’ın zammı ve ḩâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla sîga-i tasgîr üzere) Deveye gicik için sürülen neft yağı, Aṡmaʹî rivâyeti üzere. Ve Aṡmaʹî eyitti: Deveye gicik için sürülen nefttirve katran yağır için ve kene izâlesi için ve bunların emsâli içindir dedi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı