el-keds ~ اَلْكَدْسُ

Kamus-ı Muhit - الكدس maddesi

اَلْكَدْسُ [el-keds] (kâf’ın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Ağır yüklü dâbbeyi sürʹatle yürütmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَدَسَ الدَّابَّةَ كَدْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَسْرَعَهَا فِي السَّيْرِ مُثْقَلَةً Ve

كَدْسٌ [keds] ve

كُدَاسٌ [kudâs] (kâf’ın zammıyla) Behâyim kısmı aksırmak maʹnâsınadır; kâlîlen insânda dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: كَدَسَ الضَّأْنُ كَدْسًا وَكُدَاسًا إِذَا عَطَسَ Ve yere yıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَدَسَ بِهِ إِذَا صَرَعَهُ

اَلْكُدْسُ [el-kuds] (kâf’ın zammıyla) ve

اَلْكُدَّاسُ [el-kuddâs] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Dökülmemiş galle harmanına denir ki henüz tarladan biçilip sap olarak yığın olur; yukâlu: جَعَلَ الْحَصِيدَ كُدْسًا وَكُدَّاسًا وَهُوَ الْحَبُّ الْمَحْصُودُ الْمَجْمُوعُ

Vankulu Lugatı - الكدس maddesi

اَلْكَدْسُ [el-keds] (kâf’ın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Ağır yüklü olan davarı sürʹatle seyr ettirmek; yukâlu: كَدَسْتُ الْخَيْلَ كَدْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي

اَلْكُدْسُ [el-kuds] (kâf’ın zammı ile ve dâl’ın sükûnuyla) Tereke harmanı.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı