اَلْكَرِي [el-kerî] (عَمِي [ʹamî] vezninde) ve
اَلْكَرْيَانُ [el-keryân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) ve
اَلْكَرِيُّ [el-keriyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Imızganıp uykuya varmış adama denir. Evvelin mü΄ennesi كَرِيَّةٌ [keriyyet]tir.
اَلْكَرْيُ [el-kery] (جَرْيٌ [cery] vezninde) Pek seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَرَى الرَّجُلُ كَرْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا عَدَا شَدِيدًا Ve yeniden nehr kazmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَرَى النَّهْرَ إِذَا اسْتَحْدَثَ حَفْرَهُ Ve deve seğirtirken ayaklarını içeriye doğru devirip döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَرَتِ النَّاقَةُ بِرِجْلَيْهَا إِذَا قَلَبَتْهُمَا فِي الْعَدْوِ
اَلْكَرِي [el-kerî] (kâf’ın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Uykuya varan kimse.
اَلْكَرْيُ [el-kery] (kâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Hark kazmak; tekûlu: كَرَيْتُ النَّهْرَ كَرْيًا إِذَا حَفَرْتَهُ
اَلْكَرِيُّ [el-keriyy] (kâf’ın fethi ve râ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere) Kirâya veren kimse, مُكَارِي [mukârî] maʹnâsına. Ve kirâya alan kimseye dahi derler, مُكْتَرِي [mukterî] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı