اَلْكُرْزُ [el-kurz] (بُرْجٌ [burc] vezninde) Çobanın hurcuna denir ki içine zâdını kor. Cemʹi كِرَزَةٌ [kirezet] gelir, غُصْنٌ [ġuṡn] ve غِصَنَةٌ [ġiṡanet] gibi.
اَلْكُرَّزُ [el-kurrez] (سُكَّرٌ [sukker] vezninde) ve
اَلْمُكَرَّزُ [el-mukerrez] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Le΄îm ve fürû-mâye kimseye denir. Ve
كُرَّزٌ [kurrez] habîs ve mekkâr adama denir. Bu iki maʹnâda كُرَّزِيٌّ [kurreziyy] dahi denir, nefsine nisbetle. Ve
كُرَّزٌ [Kurrez] Uz ve hâzık ve üstâz adama denir; yukâlu: رَجُلٌ كُرَّزٌ وَمُكَرَّزٌ وَكُرَّزِيٌّ أَيْ لَئِيمٌ وَكَذَا كُرَّزٌ وَكُرَّزِيٌّ أَيْ خَبِيثٌ وَيُقَالُ كُرَّزٌ أَيْ حَاذِقٌ Ve kelâmı ifâde ve beyândan ʹâciz adama denir; yukâlu: لاَ أَحْوَجَكَ اللهُ إِلَى كُرَّزٍ أَيْ عَيِيٍّ Ve bir yaşında doğana ve sâ΄ir kuşa denir ki tülemiş olmakla tülek taʹbîr olunur. Cemʹi كَرَارِزَةٌ [kerârizet]tir.
اَلْكُرْزُ [el-kurz] (kâf’ın zammı ve râ-i mühmelenin sükûnuyla) Heybe, hurc maʹnâsına. Ve
كُرْزٌ [kurz] Deniyyü’t-tabʹ olan kimseye de derler, le΄îm maʹnâsına. Baʹzılar ḩâzıḵa derler demiş.
اَلْكُرَّزُ [el-kurrez] (kâf’ın zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle) Şol doğandır ki tüyin döksün diye bağlarlar. Ve Ebû Ḩâtim eyitti: كُرَّزٌ [kurrez] şol doğandır ki ikinci yaşına girmiş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı