el-leyh ~ اَللَّيْهُ

Kamus-ı Muhit - الليه maddesi

اَللَّيْهُ [el-leyh] (lâm’ın fethiyle) Tesettür eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَاهَ الرَّجُلُ يَلِيهُ لَيْهًا إِذَا تَسَتَّرَ Sîbeveyhi ʹaleyhi’r-rahme lafza-i celâlenin bu mâddeden iştikâkını tecvîz eyledi. Ve bülend ve ʹâlî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَاهَ الشَّيْءُ إِذَا عَلَا وَارْتَفَعَ Güneşe صَاحِبَةٌ [ṡâḩibet] vezninde آلِهَةٌ [âlihet] ıtlâkı bu maʹnâdandır.

Vankulu Lugatı - الليه maddesi

اَللَّيْهُ [el-leyh] (lâm’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesne ile örtünmek, tesettür maʹnâsına. Ve Sîbeveyhi lafzatullâhın aslı لَاهٌ olmasın câ΄iz gördü, üzerine elif lâm dâhil olup اَلْعَبَّاسُ ve اَلْحَسَنُ gibi mecrâ-yı ʹaleme cârî olmakla, bu kadar var ki bu sâ΄ir aʹlâma muhâlif olmuştur, aslında sıfat olmamakla ve ʹArabların يَا أَللهُ dedikleri kavlleri hemzenin katʹı ile harf-i yâ üzerine vakf niyyet etmekdir, hâze’l-isme taʹzîm kasd ettiklerinden ötürü. Ve ammâ ʹArabların لَاهُمَّ ve اَللَّهُمَّ dedikleri kavllerinde mîm harf-i nidâdan bedeldir. Ve gâh olur, zarûret-i şiʹrde bir yerde cemʹ olurlar, zîrâ şuʹarâ bir nesneyi vakt-i zarûrette aslına redd ede gelmişlerdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı