اَلنَّقِيقُ [en-neḵîḵ] (ḵâf’la أَزِيزٌ [ezîz] vezninde) Kurbağa ötmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَقَّ الضِّفْدَعُ نَقِيقًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَاحَ Ve ʹakreb ve kedi ve tavuk seslenmekte dahi müstaʹmeldir; yukâlu: نَقَّتِ الْعَقْرَبُ وَالدَّجَاجَةُ وَالْهِرُّ إِذَا صَاتَتْ
اَلنَّقِيقُ [en-neḵîḵ] (nûn’un fethi ve ḵâf’ın kesri ve meddiyle) Kurbağa ve ʹakreb ve tavuk misillinin âvâz vermesidir; yukâlu: نَقَّ الضِّفْدَعُ وَالْعَقْرَبُ وَالدَّجَاجَةُ يَنِقُّ نَقِيقًا إِذَا صَوَّتَ Ve gâh olur pisi âvâzına dahi derler, savt-ı hirr maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı