اَلْهَطْعُ [el-haṯʹ] (نَطْعٌ [naṯʹ] vezninde) ve
اَلْهُطُوعُ [el-huṯûʹ] (رُجُوعٌ [rucûʹ] vezninde) Korku ile seğirtip gelmek, ʹalâ-kavlin bir nesneye göz dikip aslâ nazarını ondan ayırmayarak yönelip gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَطَعَ الرَّجُلُ هَطْعًا وَهُطُوعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَسْرَعَ مُقْبِلاً خَائِفًا أَوْ أَقْبَلَ بِبَصَرِهِ عَلَى الشَّيْءِ لاَ يُقْلِعُ عَنْهُ
اَلْهُطُوعُ [el-huṯûʹ] (zammeteynle) Bir nesneye nazar edip durmak; yukâlu: هَطَعَ الرَّجُلُ يَهْطَعُ هُطُوعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَقْبَلَ بِبَصَرِهِ عَلَى الشَّيْءِ لَا يَقْلَعُ عَنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı