اَلْوَدِيعُ [el-vedîʹ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْوَادِعُ [el-vâdiʹ] Ârâm bulup sâkin ve müstakarr olmuş nesneye denir. Ve
وَدِيعٌ [vedîʹ] ʹAhd ve peymâna ıtlâk olunur, وَدِيعَةٌ [vedîʹat] gibi; yukâlu: بَيْنَهُمْ وَدِيعٌ وَوَدِيعَةٌ أَيْ عَهْدٌ Ve alaşa ve serkeş olmayıp sehl ve râhat olan ata denir, مَوْدُوعٌ [mevdûʹ] gibi; yukâlu: فَرَسٌ وَدِيعٌ وَمَوْدُوعٌ أَيْ مُسْتَرِيحٌ
اَلْوَدِيعُ [el-vedîʹ] (vâv’ın fethi ve dâl’ın kesri ve meddiyle) Sükûn ve sühûlet üzere olan kimse; yukâlu: وَدُعَ فَهُوَ وَدِيعٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı