el-vediyy ~ اَلْوَدِيُّ

Kamus-ı Muhit - الودي maddesi

اَلْوَدِيُّ [el-vediyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Küçük küçük hurmâ fidanlarına denir;müfredi وَدِيَّةٌ [vediyyet]tir. Ve baʹde’l-bevl zekerden çıkan lüzûcetli sucağıza denir, niteki وَدْيٌ [vedy] dahi denir ki zikr olundu.

اَلْوَدْيُ [el-vedy] (وَعْدٌ [vaʹd] vezninde) ve

اَلدِّيَةُ [ed-diyet] (عِدَةٌ [ʹidet] vezninde) Maktûl için vârisine kan pahası vermek maʹnâsınadır; yukâlu: وَدَى الْقَتِيلَ يَدِيهِ وَدْيًا وَدِيَةً إِذَا أَعْطَى دِيَتَهُ Ve bir işi yaklaştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَدَى الْأَمْرَ إِذَا قَرَّبَهُ Ve buğur kaşanmak için yâ dişiye aşmak için âletini sarkıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَدَى الَبْعَيِرُ إِذَا أَدْلَى لِيَبُولَ أَوْ لِيَضْرِبَ Ve

وَدْيٌ [vedy] Baʹde’l-bevl zekerden çıkan koyuca lüzûcetli sucağıza denir;وَدِيٌّ [vediyy] dahi denir,غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde ke-mâ se-yuzkeru; yukâlu: اَلْوَدْيُ لَا يُوجِبُ الْغُسْلَ وَهُوَ مَا يَخْرُجُ بَعْدَ الْبَوْلِ Ve masdar olur, bir adamdan وَدْيٌ [vedy] gelmek maʹnâsına; yukâlu: وَدَى الرَّجُلُ وَدْيًا إِذَا خَرَجَ مِنْهُ الْوَدْيُ

Vankulu Lugatı - الودي maddesi

اَلْوَدِيُّ [el-vediyy] (vâv’ın fethi ve dâl’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu, ʹalâ-rivâyeti el-Umevî. Ve

وَدِيٌّ [vediyy] Zikr olunan nesneyi ihrâc etmeğe dahi derler; tekûlu minhu: وَدَى بِغَيْرِ أَلِفٍ Yaʹnî bâb-ı إِفْعَالٌ [ifʹâl]den gelmez. Ve

وَدِيٌّ [vediyy] At efşân etmek için yâhûd cimâʹ etmek için zekerin sarkıtmağa dahi derler; tekûlu: وَدَى الْفَرَسُ يَدِي وَدْيًا إِذَا أَدْلَى لِيَبُولَ أَوْ لِيَضْرِبَ Ve Yezîdî eyitti: وَدَى [vedâ] derler kaçan at zekerin tebevvül için sarkıtsa,أَدْلَى [edlâ] derler cimâʹ için sarkıtsa,أَوْدَى demezler.

اَلْوَدْيُ [el-vedy] (vâv’ın fethi ve dâl-ı mühmelenin sükûnuyla) Şol nesnedir ki baʹde’l-bevl hurûc eyler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı