اَلشَّعُّ [eş-şaʹʹ] (şîn’in fethi ve ʹayn’ın teşdîdiyle) شَعَاعٌ [şeʹâʹ] gibi dağıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَعَّ الْبَعِيرُ بَوْلَهُ شَعًّا وَشَعَاعًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا فَرَّقَهُ Ve dağılıp perâkende olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَعَّ الْبَوْلُ أَوِ الْقَوْمُ إِذَا تَفَرَّقَ وَانْتَشَرَ Ve nâgehânî bir tâ΄ife üzere şeb-hûn çapmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: شَعَّ الْغَارَةَ عَلَيْهِمْ إِذَا صَبَّهَا Ve
شَعٌّ [şaʹʹ] Saçık ve dağınık nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ شَعٌّ أَيْ مُتَفَرِّقٌ Ve
شَعٌّ [şaʹʹ] İvmek maʹnâsınadır, شَعِيعٌ [şeʹîʹ] gibi, ke-mâ se-yuzkeru.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı