اَلْعَجْرُ [el-ʹacr] (فَجْرٌ [fecr] vezninde) Boyun bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ عُنُقَهُ عَجْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ثَنَاهُ Ve
عَجْرٌ [ʹacr] ve
عَجَرَانٌ [ʹacerân] Havftan yâhûd pek ʹacele bir husûstan nâşî sürʹatle mürûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ الرَّجُلُ عَجْرًا وَعَجَرَانًا إِذَا مَرَّ سَرِيعًا مِنْ خَوْفٍ وَنَحْوِهِ Ve eşek kısmı iki ellerini birden kaldırıp ve indirip ve ayaklarını hamur yoğurur gibi gevelemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ الْحِمَارَ إِذَا قَمَصَ Ve hamle ve hücûm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ عَلَيْهِ بِالسَّيْفِ إِذَا حَمَلَ عَلَيْهِ Ve bir adamı bir nesneden menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ عَلَيْهِ إِذَا حَجَرَ Ve ilhâh ve ibrâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَجَرَ عَلَى فُلاَنٍ إِذَا أَلَحَّ عَلَيْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı