kifâḩ ~ كِفَاحٌ

Kamus-ı Muhit - كفاح maddesi

اَلْمُكَافَحَةُ [el-mukâfeḩat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلْكِفَاحُ [el-kifâḩ] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Bu dahi rû-be-rû olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَافَحَهُ مُكَافَحَةً وَكِفَاحًا إِذَا وَاجَهَهُ Rû-be-rû cenk eylemek maʹnâsı ıtlâk ve takyîd ʹalâkasına mebnîdir; ve fi’l-hadîsi’l-kudsiyyi: “أَعْطَيْتُ مُحَمَّدًا كِفَاحًا” أَيْ أَشْيَاءَ كَثِيرَةً مِنَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ Pes bu maʹnâ-yı lâzımıyla tefsîrdir ki Hak taʹâlânın muʹtî-i hakîkî olup ʹizzet ve celâletine ve Hazret-i Muḩammed’in kadr ve menziletine mebnî kifâhan bi’z-zât ʹatâ eylemek eşyâ-i kesîre iʹtâsını müstelzimdir. Ve kâle fi’n-Nihâye: وَفِي حَدِيثِ جَابِرٍ “أَنَّ اللهَ كَلَّمَ أَبَاكَ كِفَاحًا” أَيْ مُوَاجَهَةً لَيْسَ بَيْنَهُمَا حِجَابٌ وَلاَ رَسُولٌ Ve

كِفَاحٌ [kifâḩ] Ansızın öpmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَافَحَ الْمَرْأَةَ إِذَا قَبَّلَهَا فَجْأَةً

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı