nefḩ ~ نَفْحٌ

Vankulu Lugatı - نفح maddesi

اَلنَّفْحُ [en-nefḩ] (nûn’un fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Tîbin râyihası yayılmak; yukâlu: نَفَحَ الطِّيبُ يَنْفَحُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا فَاحَ Yaʹnî râyiha verse. Ve

نَفْحٌ [nefḩ] Ayakla tepmeğe dahi derler; yukâlu: نَفَحَتِ النَّاقَةُ أَيْ ضَرَبَتْ بِرِجْلِهَا Ve ıraktan kılıçla vurmağa dahi derler; yukâlu: نَفَحَهُ بِالسَّيْفِ إِذَا تَنَاوَلَهُ مِنْ بَعِيدٍ Ve bir nesne vermeğe dahi derler; yukâlu: نَفَحَهُ بِشَيْءٍ أَيْ أَعْطَاهُ ve yukâlu: لَا يَزَالُ لِفُلَانٍ نَفَحَاتٌ مِنَ الْمَعْرُوفِ Ve yel esmeğe dahi derler; yukâlu: نَفَحَتِ الرِّيحُ إِذَا هَبَّتْ Aṡmaʹî eyitti: نَفْحٌ [nefḩ] soğuk yel esmeğe derler, nitekim لَفْحٌ [lefḩ] lâm ile sıcak yel esmeğe derler. Ve

نَفْحٌ [nefḩ] Kan sıçramağa dahi derler; yukâlu: نَفَحَ الْعِرْقُ يَنْفَحُ نَفْحًا إِذَا نَزَا مِنْهُ الدَّمُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı