اَلْأَعْشَارُ [el-aʹşâr] (hemzenin fethiyle) عَشْرٌ [ʹaşr]ın cemʹidir, niteki zikr olundu. Ve kırılıp on parça olan şey΄e vasf olur; yukâlu: قَلْبٌ أَعْشَارٌ وَقِدْرٌ أَعْشَارٌ وَقُدُورٌ أَعَاشِيرُ أَيْ مُكَسَّرَةٌ عَلَى عَشْرِ قِطَعٍ Ve ʹinde’l-baʹz şol kazana vasf olur ki pek ʹazîm olmakla ancak on adam kaldırıp götürür ola; yukâlu: قِدْرٌ أَعْشَارٌ أَيْ عَظِيمَةٌ لاَ يَحْمِلُهَا إِلاَّ عَشَرَةٌ Şârih der ki evvele göre cemʹiyyeti eczâ΄ iʹtibârıyla olur. Ve
أَعْشَارُ الْجَزُورِ [aʹşâru’l-cezûr] Zebh olunan devenin etinden hisselere ıtlâk olunur; yukâlu: إِقْتَسَمُوا بَيْنَهُمْ أَعْشَارَ الْجَزُورِ أَيِ الْأَنْصِبَاءَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı