اَلْإِيفَادُ [el-îfâd] (hemzenin kesriyle) Elçi göndermek; yukâlu: أَوْفَدْتُهُ أَنَا إِلَى الْأَمِيرِ أَيْ أَرْسَلْتُهُ Ve
إِيفَادٌ [îfâd] Bir nesnenin üzerine çıkıp havâle olmağa dahi derler; yukâlu li’l-feresi: مَا أَحْسَنَ مَا وَفَدَ حَارِكُهُ Yaʹnî atın umûru yüksek olsa böyle derler. Ve حَارِكٌ [ḩârik] ḩâ΄ ve râ-i mühmeleteyn ile atın umûruna derler. Ve
إِيفَادٌ [îfâd] Sürʹat etmeğe derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı