et-teḵaʹḵuʹ ~ اَلتَّقَعْقُعُ

Kamus-ı Muhit - التقعقع maddesi

اَلتَّقَعْقُعُ [et-teḵaʹḵuʹ] (تَزَلْزُلٌ [tezelzul] vezninde) Irgalanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَعْقَعَ الشَّيْءُ إِذَا اضْطَرَبَ وَتَحَرَّكَ Ve تَقَعْقُعُ الْعُمُدِ [teḵaʹḵuʹu’l-ʹumud] bir tarafa nakl ve irtihâlden kinâyedir, çadırların direkleri tahrîk ve kalʹ olunmak münâsebetiyle قَعْقَعَةُ الْعُمُدِ [ḵaʹḵaʹatu’l-ʹumud] gibi; yukâlu: قَعْقَعَتْ عُمُدُهُمْ وَتَقَعْقَعَتْ إِذَا ارْتَحَلُوا ve minhu’l-meselu: مَنْ يَجْتَمِعْ تَتَقَعْقَعْ عُمُدُهُḢ أَيْ لاَبُدَّ مِنِ افْتِرَاقٍ بَعْدَ اجْتِمَاعٍ أَوْ مَعْنَاهُ إِذَا اجْتَمَعُوا وَتَقَارَبُوا وَقَعَ بَيْنَهُمُ الشَّرُّ فَتَفَرَّقُوا أَوْ مِنْ غُبِطَ بِكَثْرَةِ الْعَدَدِ وَاتِّسَاقِ الْأَمْرِ فَهُوَ بِمَعْرِضِ الزَّوَالِ وَالْإِنْتِشَارِ Yaʹnî “Bir kimse müctemiʹü’l-esbâb oldukta sütûn-ı haymesi مُتَقَعْقِعٌ [muteḵaʹḵiʹ] olmak derkârdır ki murâd ictimâʹ ʹakibinde elbette iftirâk rû-nümâ olur, ictimâʹ sebebiyle bir mahalde meks-i tavîl olunmayıp peyderpey yurd değiştikleri hasebiyle elbette sütûn-ı hayme مُتَقَعْقِعٌ [muteḵaʹḵiʹ] olur.” Yâhûd “Nâs birbirine takarrüb ve cemʹiyyet peydâ eyledikte ʹâdetâ beynlerine ihtilâf düşüp şerr ve şûru müstetbiʹ olmakla iftirâklarına mü΄eddî olur” demektir. Yâhûd “Her kemâlin zevâle ser-dâde olmak ʹâdet-i dehriyyesine mebnî bir adamın hâli muntazam ve sâz u sâmânı mülte΄im olması maʹriz-i zevâla müncerr ve müntehî olur” demektir. Pes ʹale’l-ihtilâf bu mevkiʹlerin birinde îrâd olunur.

Vankulu Lugatı - التقعقع maddesi

اَلتَّقَعْقُعُ [et-teḵaʹḵuʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّزَلْزُل [et-tezelzul]) Tahrîk maʹnâsınadır. Ve

تَقَعْقُعُ الْعَمَدِ [teḵaʹḵuʹu’l-ʹamed] Göçmek maʹnâsına gelir; yukâlu: تَقَعْقَعَتْ عَمَدُهُمْ إِذَا ارْتَحَلُوا Ve fi’l-meseli: “مَنْ يَجْتَمِعْ يَتَقَعْقَعْ عَمَدُهُ” كَمَا يُقَالُ “إِذَا تَمَّ أَمْرٌ دَنَا نَقْصُهُ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı