et-taḵzîḩ ~ اَلتَّقْزِيحُ

Kamus-ı Muhit - التقزيح maddesi

اَلتَّقْزِيحُ [et-taḵzîḩ] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi tencereye taʹâm havâyici koymak maʹnâsınadır; yukâlu: قَزَّحَ الْقِدْرَ إِذَا جَعَلَ الْقِزْحَ فِيهَا Ve kelâma kizb katmaksızın hüsn ve zînet vermek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: قَزَّحَ الْحَدِيثَ إِذَا زَيَّنَهُ Ve ağacın yemişi çok olmak için dibine bevl komak maʹnâsınadır ki ekine ve sebzeye onmak için gübre döktükleri gibi, ağacın dibine de bevl vazʹ ederler; yukâlu: قَزَّحَ أَصْلَ الشَّجَرَةِ إِذَا بَوَّلَهُ يَعْنِي جَعَلَ فِيهِ بَوْلاً لِيَكْثُرَ ثَمَرُهَا Ve

تَقْزِيحٌ [taḵzîḩ] İsm olur, baʹzı nebâtın yâhûd ağacın dallarının uçlarında köpek pençesi gibi hurde ve müteşaʹʹib peydâ olan şuʹbeye denir.

Vankulu Lugatı - التقزيح maddesi

اَلتَّقْزِيحُ [et-taḵzîḩ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Çömleğe taʹâm havâyicini bırakmak; tekûlu: قَزَّحْتُ الْقِدْرَ تَقْزِيحًا إِذَا طَرَحْتَ فِيهَا الْأَبْزَارَ Ve أَبْزَارٌ [ebzâr] hemzenin fethi ve bâ-i muvahhadenin sükûnu ve zâ-i muʹceme ile taʹâma konan havâyice derler, dîg-efzâr maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı