et-taḵtîr ~ اَلتَّقْتِيرُ

Kamus-ı Muhit - التقتير maddesi

اَلتَّقْتِيرُ [et-taḵtîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi ism olarak müstaʹmeldir ki sedd-i ramak edecek kadar dirliğe denir. Ve nafaka-i ʹayâlde tazyîk ve taksîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَّرَ عَلَى عِيَالِهِ إِذَا ضَيَّقَ عَلَيْهِم فِي النَّفَقَةِ Ve et ve buhûr makûlesinin râyihası yayılmak maʹnâsınadır; [yukâlu]: قَتَّرَ اللَّحْمُ إِذَا سَطَعَتْ رَائِحَتُهُ Ve arslan avcısı râyiha istişmâmıyla arslan gelip hufreye düşmek için gömelti içre et komak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَّرَ الصَّائِدُ لِلْأَسَدِ إِذَا وَضَعَ لَهُ لَحْمًا يَجِدُ قُتَارَهُ Ve vahşî cânver avcısı cânver kendinin râyihasını hiss ve ahz eylememek için deve tüyüyle tütsü vermek maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَّرَ لِلْوَحْشِ إِذَا دَخَّنَ بِأَوْبَارِ الْإِبِلِ لِئَلاَّ يَجِدَ رِيحَ الصَّائِدِ Ve bir adamı gübre ve fışkılık üzere yıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَّرَ فُلاَنًا إِذَا صَرَعَهُ عَلَى قُتْرَةٍ Ve emtiʹa makûlesi nesneleri birbirine yanaştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَّرَ الْمَتَاعَ وَغَيْرَهُ إِذَا أَدْنَى بَعْضَهُ إِلَى بَعْضٍ ve yukâlu: قَتَّرَ بَيْنَهُمَا إِذَا قَارَبَ

Vankulu Lugatı - التقتير maddesi

اَلتَّقْتِيرُ [et-taḵtîr] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) ve

اَلْإِقْتَارُ [el-iḵtâr] (hemzenin kesriyle) Bunların üçü dahi lügattır, bir maʹnâda. Ve

تَقْتِيرٌ [taḵtîr] Etin râyihasın tehyîc etmek; tekûlu: قَتَّرْتُ لِلْأَسَدِ إِذَا وَضَعْتَ لَهُ لَحْمًا فِي الزُّبْيَةِ يَجِدُ قُتَارَهُ Ve زُبْيَةٌ [zubyet] zamm-ı zâ ve sükûn-ı bâ-i muvahhade ile sayyâd sayd için binâ ettiği evin sakfıdır. Ve

إِقْتَارٌ [iḵtâr] Râyiha-i ʹûd istiʹmâl etmek. Ve fakîr olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَقْتَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا تَبَخَّرَتْ بِالْعُودِ وَأَقْتَرَ الرَّجُلُ إِذَا افْتَقَرَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı