اَلْجَحْدُ [el-caḩd] (cîm’in fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) ve
اَلْجُحُودُ [el-cuḩûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir nesneyi bilir iken inkâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَدَهُ حَقَّهُ وَبِحَقِّهِ جَحْدًا وَجُحُودًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَنْكَرَهُ مَعَ عِلْمِهِ Yehûd tâ΄ifesine جُحُودٌ [Cuḩûd] ıtlâkı nübüvvet-i risâlet-penâhı bilerek inkâr ettiklerine mebnîdir. Ve جَحْدٌ [caḩd] ʹan-ilmin ve إِنْكَارٌ [inkâr] ʹan-cehlin olur. Ve
جَحْدٌ [caḩd] ve
جُحُودٌ [cuḩûd] Bir kimseyi bahîl bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَدَ فُلاَنًا إِذَا صَادَفَهُ بَخِيلاً Ve
جَحْدٌ [caḩd] Kıllet-i hayr maʹnâsınadır ki murâd fakr ve zîk-ı maʹâştır.
اَلْجَحْدُ [el-caḩd] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْجُحُودُ [el-cuḩûd] (zammeteynle) Bir nesneyi bilirken inkâr etmek; yukâlu: جَحَدَ حَقَّهُ وَبِحَقِّهِ جَحْدًا وَجُحُودًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve
جَحْدٌ [caḩd] Kıllet-i hayra da derler. Ve nebât kalîl olup uzamamağa dahi derler; yukâlu: جَحَدَ النَّبْتُ إِذَا قَلَّ وَلَمْ يَطُلْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı