el-ḩays ~ اَلْحَيْسُ

Kamus-ı Muhit - الحيس maddesi

اَلْحَيْسُ [el-ḩays] (لَيْسٌ [leys] vezninde) Katıp karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَاسَ الشَّيْءَ يَحِيسُ حَيْسًا إِذَا خَلَطَهُ Ve

حَيْسٌ [ḩays] Beyne’l-ʹArab bir taʹâm ismidir ki çekirdeği çıkarılmış hurmâyı sâfî yağ ve keş taʹbîr olunan yoğurt kurusuna gereği gibi katıp mezc ve gâhî içine sevîk dahi izâfe ile tertîb ederler. Ve

حَيْسٌ [ḩays] Taʹâm-ı mezbûr ittihâz eylemek maʹnâsına masdar olur; yukâlu: حاسَ الْحَيْسَ إِذَا اتَّخَذَهُ Ve

حَيْسٌ [ḩays] Redî΄ ve kemter ve gayr-i muhkem olan emr ve maslahata denir; ve minhu’l-meselu: ḣعَادَ الْحَيْسُ يُحَاسُḢ أَيْ عَادَ الْفَاسِدُ يُفْسَدُ Bunun menşe΄i budur ki bir hatun bir kimseyi zinâ ederken görmekle taʹyîr ve taʹyîb edip baʹde-zamân o kimse, mezbûreyi dahi hâlet-i merkûme irtikâbında görmekle kelâm-ı mezbûru îrâd eyledi. İnde’l-baʹz bir kimse bir maslahata me΄mûr olup ihkâm edememekle bir şahs-ı âher mezbûru taʹyîb ve melâm eyledikten sonra maslahat-ı mezbûrenin ihkâmı husûsuna kıyâm edip lâkin ondan ezyed tevhîn eylemekle o maslahatı emr eden kimse kelâm-ı merkûmu îrâd eyledi. Ve

حَيْسٌ [ḩays] Helâk maʹnâsına müstaʹmeldir; ve minhu yukâlu: حِيسَ حَيْسُهُمْ أَيَ دَنَا هَلاَكُهُمْ Ve ip bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَاسَ الْحَبْلَ إِذَا فَتَلَهُ

Vankulu Lugatı - الحيس maddesi

اَلْحَيْسُ [el-ḩays] (ḩâ’nın fethi ve yâ’nın kesriyle) Karıştırmak. Ve

حَيْسٌ [ḩays] Şol taʹâmdır ki hurmâyı ve yağı ve keşki birbirine halt etmekle olur. Ve halt maʹnâsı bulunduğu için حَيْسٌ [ḩays] demiş olurlar.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı