el-ḩayeṡân ~ اَلْحَيَصَانُ

Kamus-ı Muhit - الحيصان maddesi

اَلْحَيْصُ [el-ḩayṡ] ve

اَلْحَيْصَةُ [el-ḩayṡat] (ḩâ’ların fethiyle) ve

اَلْحُيُوصُ [el-ḩuyûṡ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْمَحِيصُ [el-meḩîṡ] ve

اَلْمَحَاصُ [el-meḩâṡ] (mîm’lerin fethiyle) ve

اَلْحَيَصَانُ [el-ḩayeṡân] (fetehâtla) Bir nesneden kaçınmak vechi üzere sapıp dönmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَاصَ عَنْهُ يَحِيصُ حَيْصًا وَحَيْصَةً وَحُيُوصًا وَمَحِيصًا وَمَحَاصًا وَحَيَصَانًا إِذَا عَدَلَ وَحَادَ أَوْ يُقَالُ لِلْأَوْلِيَاءِ حَاصُوا وَلِلْأَعْدَاءِ اِنْهَزَمُوا

Vankulu Lugatı - الحيصان maddesi

اَلْحُيُوصُ [el-ḩuyûṡ] (zammeteynle) ve

اَلْمَحَايِصُ [el-meḩâyiṡ] (mîm’in fethiyle) ve

اَلْمَحِيصُ [el-meḩîṡ] (mîm’in fethi ve ḩâ’nın kesri ve meddiyle) ve

اَلْحَيَصَانُ [el-ḩayeṡân] (fethateynle) Cümlesi ʹudûl etmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَاصَ عَنْهُ يَحِيصُ حَيْصًا وَحُيُوصًا وَمَحَاصًا وَمَحِيصًا وَحَيَصَانًا إِذَا عَدَلَ Ve

مَحِيصٌ [meḩîṡ] Kaçacak yere dahi derler, مَهْرَبٌ [mehreb] maʹnâsına. Kaçan dostlarına haber vermeli olsa حَاصُوا derler, düşmandan yüz döndürüp kaçtılar demek mahallinde ve düşmandan haber vermeli olsalar إِنْهَزَمُوا derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı