el-ḩiyâṡat ~ اَلْحِيَاصَةُ

Kamus-ı Muhit - الحياصة maddesi

اَلْحَوْصُ [el-ḩavṡ] (ḩâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ve

اَلْحِيَاصَةُ [el-ḩiyâṡat] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Dikiş dikmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَاصَ الثَّوْبَ يَحُوصُ حَوْصًا وَحِيَاصَةً إِذَا خَاطَهُ Ve minhu’l-meselu: ḣإِنَّ دَوَاءَ الشَّقِّ أَنْ تَحُوصَهُḢ Yaʹnî “Yırtığın ʹilâcı dikmektir.” Halel bulmuş emrin ıslâhına saʹy eylemek maʹrizinde darb olunur; ve tekûlu’l-ʹArab: ḣلَأَطْعَنَنَّ فِي حَوْصِكَḢ أَيْ لَأَكِيدَنَّكَ وَلَأَجْهَدَنَّ فِي هَلاَكِكَ Yaʹnî “Sana keyd ve mekrden elbette hâlî olmayıp beher hâl helâkin husûsuna cidd ve cehd ederim.” Zemaḣşerî, bunu diktiğini sökerim yaʹnî ıslâh eylediğini ifsâd ederim mevkiʹiyle beyân eyledi; ve kezâ fi’l-meseli: ḣطَعَنَ فِي حَوْصِ أَمْرٍ لَيْسَ مِنْهُ فِي شَيْءٍḢ Bunda ḩâ’nın zammıyla ve حُوصَى أَمْرٍ ʹibâretiyle de vârid olmuştur ki طُوبَى [ṯûbâ] veznindedir, bir vechle elinden gelmeyip yakıştıramayacağı işe ʹabes ve beyhûde zahmet çekip saʹy ve verziş eden kimse hakkında darb olunur. Ve

حَوْصٌ [ḩavṡ] ve

حِيَاصَةٌ [ḩiyâṡat] İki nesnenin aralığını kavuşturur gibi daraltmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَاصَ بَيْنَهُمَا إِذَا ضَيَّقَ Ve

حَوْصٌ [ḩavṡ] Sancı ʹilletine denir; yukâlu: أَخَذَهُ الْحَوْصُ أَيِ الْمَغْصُ Ve bir nesnenin çevresini dolaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَاصَ حَوْلَهُ إِذَا حَامَ

Vankulu Lugatı - الحياصة maddesi

اَلْحِيَاصَةُ [el-ḩiyâṡat] (ḩâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu. Ve ʹArabların “لَأَطْعَنَنَّ فِي حَوْصِهِمْ” dedikleri “Onların dikdiğin sökeyin ve ıslâh ettiğin ifsâd edeyin” demektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı