es-saġseġat ~ اَلسَّغْسَغَةُ

Kamus-ı Muhit - السغسغة maddesi

اَلسَّغْسَغَةُ [es-saġseġat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Kazık makûlesi nesneyi yerinden oynatıp ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: سَغْسَغَ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكَهُ مِنْ مَوْضِعِهِ كَالْوَتِدِ وَنَحْوِهِ Ve bir nesneyi toprağa gömüp pinhân eylemek, ʹalâ-kavlin toprakta beri öte yuvarlayıp örselemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَغْسَغَ الشَّيْءَ فِي التُّرَابِ إِذَا دَسَّهُ فِيهِ أَوْ دَحْرَجَهُ فِيهِ Ve taʹâmı yağa bulamakla ziyâdesiyle çerb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَغْسَغَ الطَّعَامَ إِذَا أَوْسَعَهُ دَسَمًا Ve saça gereği gibi dühnü alıştırıp çimdirmek maʹnâsına; yukâlu: سَغْسَغَ رَأْسَهُ إِذَا رَوَّاهُ دُهْنًا

Vankulu Lugatı - السغسغة maddesi

اَلسَّغْسَغَةُ [es-saġseġat] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Bir nesneyi toprağa örseleyip pâymâl etmek; yukâlu: سَغْسَغْتُ الشَّيْءَ فِي التُّرَابِ أَيْ دَسَسْتُهُ فِيهِ Ve

سَغْسَغَةٌ [saġseġat] Taʹâmı ziyâde çerb etmek; tekûlu: سَغْسَغْتُ الطَّعَامَ إِذَا أَوْسَعْتَهُ دَسَمًا Ve

سَغْسَغَةٌ [saġseġat] Eliyle başa koyup sıkmağa derler; tâ ki yağ sirâyet ede. Ve bunun aslı ثَغْغَغَةٌ dur, üç ġayn’la ġayn-ı vustâyı sîn’e tebdîl ettiler, فَعْلَلَ ile فَعَلَ kelimesinin mâ-beynin farkdan ötürü ve tebdîl-i sîn ihtiyâr olundu, kelimede sîn olduğu için. Ve bunun emsâli olan muzâʹaflarda dahi hâl böyledir, لَقْلَقَ ve عَثْعَثَ ve كَعْكَعَ gibi. عَثْعَثَةٌ [ʹašamp;ʹašamp;et] ʹayn-ı mühmele ve šamp;â-i müsellese ile fesâd etmek ve كَعْكَعَةٌ [kaʹkeʹat] habs etmek maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı