es-sefâhet ~ اَلسَّفَاهَةُ

Kamus-ı Muhit - السفاهة maddesi

اَلسَّفَهُ [es-sefeh] (fethateynle) ve

اَلسَّفَاهُ [es-sefâh] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلسَّفَاهَةُ [es-sefâhet] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) ʹAkl ve idrâk hafîf olmak; ʹalâ-kavlin nakîzidir ki ʹakl ve idrâktan bî-behre olmaktan ʹibârettir yâhûd cehl ve nâdânî maʹnâsınadır; yukâlu: فِيهِ سَفَهٌ وَسَفَاهٌ وَسَفَاهَةٌ أَيْ خِفَّةُ الْحِلْمِ أَوْ نَقِيضُهُ أَوِ الْجَهْلُ Ve bunlar masdar olurlar, sefîh olmak maʹnâsına; yukâlu: سَفِهَ الرَّجُلُ سَفْهًا وَسَفَاهًا وَسَفَاهَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ فَهُوَ سَفِيهٌ Ve yukâlu: سَفِهَ نَفْسَهُ وَرَأْيَهُ مُثَلَّثَةً يَعْنِي مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ وَالْخَامِسِ إِذَا حَمَلَهُ عَلَى السَّفَهِ أَوْ نَسَبَهُ إِلَى السَّفَهِ أَوْ أَهْلَكَهُ Yaʹnî filân filânı sefâhete uğrattı yâhûd sefâhete nisbet eyledi.

Vankulu Lugatı - السفاهة maddesi

اَلسَّفَاهَةُ [es-sefâhet] (ʹalâ-vezni’l-mezbûri) Bi-maʹnâhu eyzan; tekûlu: سَفُهَ فُلَانٌ سَفَاهًا وَسَفَاهَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَسَفِهَ سَفَهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Bunların ikisi de lügattır, sefîh oldu maʹnâsına, lâkin mâ-baʹdin mansûb kılıp سَفِهَ نَفْسُهُ ve سَفِهَ رَأْيُهُ deseler kesrden gayrısı câ΄iz değildir, zîrâ فَعُلَ ki zamm-ı ʹayn’ladır, müteʹaddî olmaz. Ve سَفِهْتُ الشَّرَابَ dahi derler bâb-ı râbiʹden kaçan şarâbı çok içip kanmasan ve أَسْفَهَكَ اللهُ dahi derler seni Hak taʹâlâ kesret-i şürbe mübtelâ kılsın maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı