el-ḵabaʹšerâ ~ اَلْقَبَعْثَرَى

Kamus-ı Muhit - القبعثرى maddesi

اَلْقَبَعْثَرَى [el-ḵabaʹšamp;erâ] (elif-i maksûre ile) Aʹzâ ve endâmı iri ve cüssesi ʹazîm, kûh-peyker erkek deveye denir. Ve zebûn ve mehzûl deve köşeğine denir. Ve bir dâbbe adıdır ki deryâda olur. Ve mutlakan ʹazîm ve şedîd olan insân ve hayvâna denir. Ve bunun elifi te΄nîs için değildir, zîrâ mü΄ennesinde قَبَعْثَرَاةٌ [ḵabaʹšamp;erât] denir. Ve südâsîye ilhâk için değildir, zîrâ ism-i südâsî yoktur ki ona ilhâk ola, belki kısm-ı sâlistir, yaʹnî teksîr ve mübâlaga için ziyâde kılınmıştır. Şârih der ki gerçi mü΄ellif Cevherî’ye taʹrîz eylemiştir lâkin Cevherî, Muberred kavline taʹbî olmuştur. İntehâ. Ve قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ] kelimesinin cemʹinde قَبَاعِثُ [ḵabâʹišamp;] denir. Şârih der ki zîrâ rubâʹîye zâ΄id olandan cemʹ ve tasgîr rubâʹîye redd olunur, meğer ki harf-i râbiʹ harf-i medd ola; أُسْطُوَانَةٌ [usṯuvânet] ve حَانُوتٌ [ḩânût] gibi.

Vankulu Lugatı - القبعثرى maddesi

اَلْقَبَعْثَرَى [el-ḵabaʹšamp;erâ] (fethateynle ve ʹayn’ın sükûnuyla ve šamp;â’nın kezâlik fethiyle ve elif-i maksûre ile) Yaratılışı ulu olan nesne, ʹazîmü’l-halk maʹnâsına. Muberred eyitti: قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ] ʹazîm ve şedîd olan nesnedir. Ve قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ] kelimesinde elif zâ΄idedir, teksîr içindir, ilhâk için değildir ve bir harften münkalib dahi değildir, belki ittisâʹ-ı binâ içindir, zîrâ kelâm-ı ʹArabda hurûf-ı asliyyesi altı harfli bir kelime yoktur ki قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ] ona ilhâk olunmuş ola. Ve âhirinde olan elif te΄nîs için değildir, belki mücerred beş harfli binâ altı harfli binâya ilhâk olunmak içindir, zîrâ te΄nîste قَبَعْثَرَاةٌ [ḵabaʹšamp;erât] derler.Eger elif te΄nîs için olaydı, tâ-i te΄nîsin duhûlü câ΄iz olmazdı. Ve قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ] mislli lâ-yansarıf olur, maʹrifelik hâlinde ve nekirelik hâlinde munsarıf olur. اَلْقَبَاعِثُ [el-ḵabâʹišamp;] (ḵâf’ın fethi ve ʹayn’ın kesriyle) قَبَعْثَرَى [ḵabaʹšamp;erâ]nın cemʹidir, baʹzı hurûf tarh olunmakla, zîrâ dört harf üzerine zâ΄id olandan cemʹ ve tasgîr binâ olunmaz, hattâ rubâʹiye redd olunmayınca meger ki harf-i râbiʹ harf-i medd ola, أُسْطُوَانَةٌ [usṯuvânet] ve حَانُوتٌ [ḩânût] gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı