el-ḵâriʹat ~ اَلْقَارِعَةُ

Kamus-ı Muhit - القارعة maddesi

اَلْقَارِعَةُ [el-ḵâriʹat] Kıyâmete ıtlâk olunur. Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿اَلْقَارِعَةُ مَا الْقَارِعَةُ وَمَا أَدْرَيكَ مَا الْقَارِعَةُ﴾ أَيِ الْقِيَامَةُ تَقْرَعُ بِالْأَهْوَالِ Ve serâyâ-yı hazret-i nebevî ʹaleyhi’s-selâmdan bir seriyyeye ıtlâk olunur. Seriyye Resûl-i ekrem ʹaleyhi’s-selâm hazretlerinin gazâ için bir tarafa irsâl buyurdukları ʹaskerden ʹibârettir; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَلاَ يَزَالُ الَّذِينَ كَفَرُوا تُصِيبُهُمْ بِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ﴾ أَوْ مَعْنَاهُ دَاهِيَةٌ تَفْجَؤُهُمْ Yaʹnî onlara ʹamelleri sebebiyle yâhûd ʹamellerine mukâbil nâgehânî zuhûr eden âfet ve dâhiye isâbet eder. Ve قَارِعَةٌ [ḵâriʹat]ın cemʹi قَوَارِعُ [ḵavâriʹ]dir. Ve

قَوَارِعُ الْقُرْآنِ [ḵavâriʹu’l-ḵur΄ân] Şol âyât-ı kerîmeden ʹibârettir ki onu kırâ΄at edenler, şeyâtîn ve ins ve cinn mazarratından emîn olurlar, gûyâ ki onları karʹ eder, âyete’l-kürsî ve muʹavvizeteyn ve sûre-i yâsîn ve sûre-i mülk gibi; ve tekûlu’l-ʹArab: نَعُوذُ بِاللهِ مِنْ قَوَارِعِ فُلاَنٍ أَيْ مِنْ قَوَارِصِ لِسَانِهِ Yaʹnî “Filânın kalbi قَرْعٌ [ḵarʹ] yaʹnî ledg ve cerh edici kelimâtından Hudâ’ya sığınırız.”

Vankulu Lugatı - القارعة maddesi

اَلْقَارِعَةُ [el-ḵâriʹat] (râ’nın kesriyle) Şedîd olan âfet ki şedâyid-i dehrden ola, dâhiye maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı