el-ḵanfâ΄ ~ اَلْقَنْفَاءُ

Kamus-ı Muhit - القنفاء maddesi

اَلْقَنْفَاءُ [el-ḵanfâ΄] (حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde) Keçi kısmına mahsûs papuç teki gibi galîz olan kulağa denir. Bu gûne keçi ʹArabistân’a mahsûstur. Ve insânda etrâfının çenberi olmayan düz kulağa denir; yukâlu: أُذُنٌ قَنْفَاءُ أَيْ لاَ أُطُرَ لَهَا Ve büyük zeker başına denir; yukâlu: كَمَرَةٌ قَنْفَاءُ أَيْ عَظِيمَةٌ Ve minhu kavlu Bint Hemmâm b. Murre: “أَهَمَّامَ بْنُ مُرَّةَ إِنَّ هَمِّي || لَفِي قَنْفَاءَ مُشْرِفَةِ الْقَذَالِ” Menkûldür ki mezbûr Hemmâm’ın üç kızı var idi. Bir kimseye tezvîc eylememekle müddet-i medîde hâne-nişîn olup kaldılar. ʹÂkıbet derd-i ʹuzûbet cânlarına kâr eylemekle hâl-i pür-melâllerini pederlerine ismâʹ ve iştikâ΄ zarûretine nâçâr olup her biri birer beyt inşâ΄ ve ʹarz eylediler. İbtidâ büyük kız işbu: “ أَهَمَّامَ بْنُ مُرَّةَ إِنَّ هَمِّي || لَفِي اللاَّئِي يَكُونُ مَعَ الرِّجَالِ” beytini ki îhâmı mutazammındır, inşâd eylemekle Hemmâm maksûd olan îhâmdan insirâfla zâhiren matlûbun bir kılıç olmak gerektir diye ona bir kılıç iʹtâ eyledi. Ortancı kız büyük kıza takrîʹ edip kendisi dahi işbu: “ أَهَمَّامَ بْنُ مُرَّةَ إِنَّ هَمِّي || لَفِي قَنْفَاءَ مُشْرِفَةِ الْقَذَالِ” beytini inşâd eyledi. Pederi قَنْفَاء [ḵanfâ΄] lafzını keçinin vasf-ı mezkûr üzere olan kulağına haml eylemekle ona dahi öylece bir keçi iʹtâ eyledi. Küçük kız ikisine de levm ve ʹitâb eyledikten sonra işbu: “ أَهَمَّامَ بْنُ مُرَّةَ إِنَّ هَمِّي || لَفِي عَرْدٍ أَسُدُّ بِهِ مَبَالِي” beytini ki sarîhan sedd-i sülme-i şehvet edecek âlet talebini mutazammındır, inşâd eyledikte أَخْزَاكُنَّ اللهُ diyerek her birini bir ere tezvîc eyledi.

Vankulu Lugatı - القنفاء maddesi

اَلْقَنْفَاءُ [el-ḵanfâ΄] (ḵâf’ın fethi ve nûn’un sükûnu ve elifin meddiyle) Kulakları küçük olan ʹavret.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı