el-mukâbelet ~ اَلْمُكَابَلَةُ

Kamus-ı Muhit - المكابلة maddesi

اَلْمُكَابَلَةُ [el-mukâbelet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir adam zimmetinde olan deyni edâ eylemeyip te΄hîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَابَلَ زَيْدٌ غَرِيمَهُ إِذَا أَخَّرَهُ Ve bir kimse civârında satılan hânenin iştirâsına samîmî zamîrinden taleb-kâr iken sükûtla te΄hîr edip satıldıktan sonra şufʹa iddiʹâsıyla ahz eylemek maʹnâsınadır. Ve bu mekrûhtur; ve minhu’l-hadîsu: “لَا مُكَابَلَةَ إِذَا حُدَّتِ الْحُدُودُ” وَهِيَ أَنْ تُبَاعَ الدَّارُ إِلَى جَنْبِ دَارٍ وَأَنْتَ تُرِيدُهَا فَتُؤَخِّرَ ذَلِكَ حَتَّى يَسْتَوْجِبَهَا الْمُشْتَرِي ثُمَّ تَأْخُذَهَا بِالشُّفْعَةِ Şârih der ki iddiʹâ-yı mezkûr şufʹa-i cârr sübûtunu re΄y eden mezhebe mebnîdir.

Vankulu Lugatı - المكابلة maddesi

اَلْمُكَابَلَةُ [el-mukâbelet] (mîm’in zammı ve bâ’nın fethiyle) Habs ve te΄hîr etmek. Ve

مُكَابَلَةٌ [mukâbelet] Civârında satılan evin iştirâsın te΄hîr edip satıldıktan sonra şufʹa daʹvâsın etmektir ki bu kerîhtir. Ve hadîs-i ʹOšamp;mân’da radıyallâhu ʹanhu: “إِذَا حُدَّتِ الدُّورُ فَلَا يُحْبَسُ أَحَدٌ عَنْ حَقِّهِ” buyurulmuştur, gûyâ ki ʹOšamp;mân’ın re΄yinde şufʹa-i câr yokmuş.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı