el-mekfûfet ~ اَلْمَكْفُوفَةُ

Kamus-ı Muhit - المكفوفة maddesi

اَلْمَكْفُوفَةُ [el-mekfûfet] Kulpları birbirine geçirilip yâhûd kulplarından gereği gibi sarılıp bağlanmış yâhûd kilitlenmiş heybeye vasf olur; yukâlu: عَيْبَةٌ مَكْفُوفَةٌ أَيْ مُشَرَّجَةٌ مَشْدُودَةٌ Ve fi’l-hadîsi: “وَأَنَّ بَيْنَهُمْ عَيْبَةً مَكْفُوفَةً” مَثَّلَ بِهَا الذِّمَّةَ الْمَحْفُوظَةَ الَّتِي لاَ تُنْكَثُ أَوْ مَعْنَاهُ أَنَّ الشَّرَ يَكُونُ مَكْفُوفًا بَيْنَهُمْ كَمَا تُكَفُّ الْعِيَابُ إِذَا أُشْرِجَتْ عَلَى مَا فِيهَا مِنَ الْمَتَاعِ كَذَلِكَ الذُّحُولُ الَّتِي كَانَتْ بَيْنَهُمْ قَدِ اصْطَلَحُوا عَلَى أَنْ لاَ يَنْشُرُوهَا بَلْ يَتَكَافُّونَ عَنْهَا كَأَنَّهُمْ جَعَلُوهَا فِي وِعَاءٍ وَأَشْرَجُوا عَلَيْهَا” Hadîs-i mezbûr Ḩudeybiye sulhünde taraf-ı Hazret-i Nebevî’den terkîm buyurulan sulh-nâmede mündericdir. Vech-i mezkûr üzere kelâm-ı merkûm iki gûne tevcîh olunmuştur ki ikisinde dahi temsîl tarîkiyledir: Evvelâ miyânede münʹakid olup neks ve nakz şâ΄ibesinden masûn ve mahfûz olan ʹahd ve zimmeti müşerrec ve mukaffal heybeye teşbîh buyurdular yâhûd muʹakkal heybe derûnunda olan metâʹ-ı mahzûnu hâfız ve mâniʹ olduğu gibi min-baʹd derûnları yek-dîgere olan kîne ve ʹadâveti zâhire hurûcdan mâniʹ ve hâfız ola demektir, gûyâ ki baʹde’l-yevm bugz ve ʹadâveti bir heybe içre vazʹ ve takfîl eyleyeler.

Vankulu Lugatı - المكفوفة maddesi

اَلْمَكْفُوفَةُ [el-mekfûfet] (mîm’in fethi ve fâ’nın zammı ve meddiyle) Şol câme-dândır ki iliklenmiş ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı