en-nevḩ ~ اَلنَّوْحُ

Kamus-ı Muhit - النوح maddesi

اَلنَّوْحُ [en-nevḩ] (nûn’un fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ve

اَلنُّوَاحُ [en-nuvâḩ] (nûn’un zammıyla) ve

اَلنِّيَاحُ [en-niyâḩ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلنِّيَاحَةُ [en-niyâḩat] كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) ve

اَلْمَنَاحُ [el-menâḩ] (مَرَاحٌ [merâḩ] vezninde) Meyyit üzere feryâd ve figân ederek ağlamak maʹnâsınadır ki Türkîde sağı sağmak taʹbîr olunur; yukâlu: نَاحَتِ الْمَرْأَةُ زَوْجَهَا وَعَلَى زَوْجِهَا تَنُوحُ نَوْحًا وَنُوَاحًا وَنِيَاحًا وَنِيَاحَةً وَمَنَاحًا إِذَا بَكَتْ عَلَيْهِ بِصِيَاحٍ وَعَوِيلٍ Ve bundan ism نِيَاحَةٌ [niyâḩat]tır, masdarı gibi ki sağı taʹbîr olunur. Ve

نَوْحٌ [nevḩ] Nagamâtla güvercin ötmek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: نَاحَتِ الْحَمَامَةُ إِذَا سَجَعَتْ

اَلنَّوْحُ [en-nevḩ] (kezâlik nûn’un fethi ve ve vâv’ın sükûnuyla ki صَحْبٌ [ṡaḩb] veznindedir) ve

اَلْأَنْوَاحُ [el-envâḩ] (أصْحَابٌ [aṡḩâb] vezninde) ve

اَلنُّوَّحُ [en-nuvvaḩ] (رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde) ve

اَلنَّوَائِحُ [en-nevâ΄iḩ] نَوَائِبُ [nevâ΄ib] vezninde) ve

اَلنَّائِحَاتُ [en-nâ΄iḩât] Meyyit üzere sayha ve feryâd ile ağlayan karılara denir. Ve bunlar نَائِحٌ [nâ΄iḩ] ve نَائِحَةٌ [nâ΄iḩat]ın cemʹidir ki evvelki tahsîs-i vasfa mebnîdir, niteki مُغِيبٌ [muġîb] ve مُغِيبَةٌ [muġîbet] dahi derler zevcini gâ΄ib eden hatuna. Kaldı ki ʹArabistân’da نَوَائِحُ [nevâ΄iḩ] derler bir takım karılar olur ki ücretle meyyitin hânesinde ve cenâze arkasından meyyitin mehâsinini zikr ederek feryâd ile bükâ edip giderler; Türkîde sağıcılar taʹbîr ederler.

Vankulu Lugatı - النوح maddesi

اَلنَّوْحُ [en-nevḩ] (nûn’un fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Sağı sağmak; yukâlu: نَاحَتِ الْمَرْأَةُ تَنُوحُ نَوْحًا

اَلْأَنْوَاحُ [el-envâḩ] ve

اَلنُّوَّحُ [en-nuvvaḩ] (nûn’un zammı ve vâv’ın fethi ve teşdîdiyle) ve

اَلنَّوَائِحُ [en-nevâ΄iḩ] ve

اَلنَّائِحَاتُ [en-nâ΄iḩât] نَائِحَةٌ [nâ΄iḩat]ın cemʹidir; yukâlu: نِسَاءٌ نَوْحٌ وَأَنْوَاحٌ وَنُوَّحٌ وَنَوَائِحُ وَنَائِحَاتٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı